okul

Rabiye-Mehmet Ülger İlköğretim Okulu

Aksu, Antalya

4 kişiden %100'si beğendi (5)

İletişim bilgileri

Adres: Rabiye-mehmet Ülger İöo, Pınarlı, Çamköy Mah. Atatürk Caddesi, No: 279, Aksu, Antalya Haritayol tarifi

Telefon: +90 (242) 464-1140 ara

Hakkında

Rabiye-Mehmet Ülger İlköğretim Okulu: Rabiye-Mehmet Ülger İlköğretim Okulu Antalya, Aksu ilçesinde okul, ilkokul. Rabiye-Mehmet Ülger İlköğretim Okulu, Antalya, Aksu ilçesinde yer alan okul. Bu mekan toplam 4 oy üzerinden 5 yıldız aldı.

Soru & Cevap:

Rabi̇ye-Mehmet Ülger İlköğreti̇m Okulu'nun kayıtlı olduğu kategoriler:

  • okul
  • ilkokul

Konum

Bu bölümde Rabi̇ye-Mehmet Ülger İlköğreti̇m Okulu'nun haritadaki konumunu, varsa sokak görünümünü ve uydu haritasını görebilirsiniz.

İncelemeler

O, kendisinden başka hiçbir ilah olmayan Allah'tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir.
O, kendisinden başka hiçbir ilah bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağıi, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.
O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah'tır. Güzel isimler O'nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir


"Hz. Ali şöyle dua yapardı : " Allah ım gönlümde olanı hakkımda hayırlı eyle,Hakkımda hayırlı olanlarıda gönlüme razı eyle..


Ey Allah’ım,dinimizi hidayet,imanımız sana emanet,kabirde,haşirde,sıratta,mizanda,arasatta Sen selamet eyle Ya Rabbi. Allah’ım kafalarımızdan durgunluğu,kalplerimizden yorgunluğu,ruhlarımızdan kırgınlığı kaldır Ya Rabbi. Allah’ım,bizi iki cihanda aziz olanlardan eyle. Verdiğin akıldan,doğru yoldan kamil imandan,verdiğin sıfattan,üç öğütten beş vakitten,altı dosttan ayırma. Gözümüzün nurunu,dizimizin dermanın,kalbimizin imanını alma Ya Rabbi. Yel hışmından,ateş hışmından,şerli kulların şerrinden sen esirge Ya Rabbi. Az ağrılı ölüm nasib eyle Ya Rabbi. Gizli dertlerimizi uyandırma Ya Rabbi. Dilimizi aklımızı zayetme,dumanlı günler verme Ya Rabbi. Sev bizi,sevdir bizi dünyada mekansız,vatansız,kabirde kefensiz,ahirette imansız koyma,işim selamet,başım selamet,imanım sana emanet Ya Rabbi. Ey Hacetleri yerine Getiren,Ey duaları kabul buyuran!Kendi rahmetinle dualarımızı kabul et.Ey merhametlilerin en merhametlisi Allah’ım;selam Peygambere hamd da Allah’a olsun. Ya Rabbi; rıza-i ilahi için okumuş olduğumuz Kur’an-ı Kerim’i meal kusurlarını kabul eyle,kusurlarımız varsa meleklerinle tamam eyle. Allah’ım okumuş olduğumuz Kur’an-ı Kerim’den hasıl olan sevabı evvelen bizzat hulasa-i kainat,başımızın tacı,gönüllerimizin ilacı “Sen olmasaydın ben bu alemi yaratmazdım” sözünün muhattabı en büyük insan Muhammed(SAV) Efendimiz’in mübarek ruhu tayiblerine hediye eyledik haberdar eyle Ya Rabbi. Hz. Adem(AS)’dan bizim peygamberimize kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberlerin mübarek ruhlarına hediye eyledik.Sen vasıl eyle Ya Rabbi. Ashab-ı kiramdan günümüze kadar gelmiş geçmiş evliya,ulema,ermiş ve dervişlerin ve İslam uğruna;canlarını,mallarını feda ederek şehit düşen tüm mü’min kullarının hediye eyledik,şu anda onları haberdar eyle Ya Rabbi. Bizleri de sana layık kul,Habib’ne layık ümmet eyle Ya Rabbi. Ya Rabbi hane sahibinin de ölmüşlerinin ruhlarına hediye eyledik vasıl eyle Ya Rabbi.buraya uzaktan,yakından, gelen cemaatin ana-baba,evlat,ayal yediden yetmişe cümle kuşak ehlinin İmran ile ölmüşlerinin ruhlarına hediye eyledik vasıl eyle Ya Rabbi. Gözlerimizin perdelenip şu sevdiğimiz güzel dünyayı göremez olduğumuz vakit, Cennet-i Cemali Muhammed Mustafa(SAV)’a hayran,sağımızda kur’an göğsümüzde iman,fikrimizde hafizeyol,karşımda peygamberimiz (SAV)”Korkma ya ümmetim,sen benim ümmetimsin,mak..... hoş geldin menzilin mübarek olsun.” Gözlerimiz arşı alayı seyrederek dillerimiz Kelime-i Şehadet getirerek buyurun (Eşhedü En La İlahe İllallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Abduhu ve Rasulüh) diyerek az ağrı ve asan ölümle çene kapamamızı cümlemize nasip eyle Ya Rabbi. Kalplerimizi cehennem çukurlarından bir çukur değil,cennet bahçelerinden bir bahçe eyle.Lütfu ilahiye eren,imanla can veren,Firdevs cennetine giren,orada da Cemalini gören kullarından eyle Ya Rabbi. İlahi Ya Rabbi! Bizleri şeytanın şerrinden ve nefsimizin şerrinden,ani ölümden,şiddetli fakirlikten,kabul olmayan duadan,yetim görünce sızlamayan yürekten,faydasız ilimden,gıybet,dedikodu,yalan ve iftiradan koru. Sana sığınırız ve Allah’ım.İlahı Kıyama kadar neslimizden,ehli tevhid,ehli iman,ehli Kur’an,ehli ilim,ehli irfan,ehli vicdan ve dua edecek hayırlın insanlarımızı başımızdan eksik etme Ya Rabbi. Hastalarımıza şifa,dertli kullarına deva,borçlu kullarına edalar nasip eyle. İslam yaşama şuuru öğrenme sevgisi ver. Emrettiğin gibi tam mü’min kullarından olmamızı nasip et. Allah rızası için,Peygamberimiz’in mübarek ruhu için,dualarımızın kabülü için,hayırların fethi için,şerlerin defi için tüm ümmeti Muhammed(SAV)’ın sıhhati,afiyeti ve selameti için EL FATİHA




– rahman ve rahim olan Allahın adıyla Ya, Sin. Ve hz ali gönül sevdası
2 – Bilgeliklerle dolu Kuran.
3 – Hiç şüphesiz sen gönderilen elçilerdensin.
4 – Dosdoğru bir yol üzerindesin.
5 – Bunu Üstün ve Şefkatli olan indirmiştir.
6 – Babaları uyarılmamış, tamamen habersiz kalmış bir toplumu uyarman için.
7 – Andolsun onların çoğu üzerine o söz gerçekleşmiştir, artık onlar inanmazlar.
8 – Onların boyunlarına çenelerine kadar dayanan prangalar geçirdik. O prangalar yüzünden başları yukarı kalkıktır.
9 – Önlerinden bir set, arkalarından da bir set çekerek onları kuşattık. Artık görmezler.
10 – Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
11 – Sen ancak o Hatırlatıcıya uyan ve görmediği halde Merhametli Olandan korkan kimseyi uyarırsın. İşte böylesini bağışlanma ve seçkin bir ödülle müjdele.
12 – Şüphesiz biz, ölüleri biz diriltiriz ve onların işlerini ve eserlerini biz yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık bir kütükte saymışızdır.
13 – Onlara, elçilerin geldiği şu kent halkını örnek ver.
14 – Onlara iki elçi göndermiştik, onları yalanladılar. Bunun üzerine üçüncü bir kişi ile destek vermiştik. “Biz size gönderilen elçileriz.” demişlerdi.
15 – Dediler ki : “ Siz de bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz, Merhametli Olan da hiçbir şey indirmemiştir. Siz yalnız yalan söylüyorsunuz.”
16 – Dediler ki : “ Rabbimiz gerçekten size gönderilmiş elçiler olduğumuzu bilir.”
17 – “Bize düşen yalnız açıkça duyurmaktır.”
18 – Dediler ki : “ Sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işe son vermezseniz, sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azap dokunacaktır.”
19 – Dediler ki : “Uğursuzluğunuz sizden kaynaklanmaktadır. Size uyarıda bulunulduğu için mi ? Hayır siz sınırı aşan bir topluluksunuz.”
20 – Kentin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi ve şöyle dedi: “Ey toplumum, elçilere uyun.”
21 – “Sizden hiçbir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğruya iletilmiş kimselerdir.”
22 – “Beni yaratana ne diye kulluk etmeyeyim? Siz de O’na döndürüleceksiniz.”
23 – “Ben O’ndan başka tanrılar edinir miyim ki, eğer Merhametli Olan bana bir zarar dileyecek olsa, ne onların aracılığı bana bir yarar sağlayabilir, ne de beni kurtarabilirler.”
24 – “Bu durumda ben apaçık bir sapıklık içinde olurum.”
25 – “Şüphesiz ben sizin Rabbinize inandım, artık dinleyin beni.”
26 – Ona “Cennete gir.” denilince o da “Keşke benim topulumum da bir bilseydi.” dedi.
27 – “Ki Rabbimin beni affettiğini ve beni ikram edilenlerden kıldığını.”
28 – Ondan sonra toplumunun üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirecek de değildik.
29 – Yalnızca korkunç bir gürültü oldu. Ve bir anda sönüverdiler.
30 – Yazıklar olsun o kullara ki onlara bir elçi geldiğinde muhakkak onunla alay ederlerdi.
31 – Kendilerinden önce nice nesilleri yok ettiğimizi ve onların bir daha kendilerine dönmediklerini görmezler mi?
32 – Ancak herkes toplandığında, onlar da huzurumuzda hazır bulundurulacaklardır.
33 – Ölü toprak onlar için bir delildir. Onu diriltiriz, ondan taneler çıkartırız da ondan yerler.
34 – Orada hurmalardan ve üzümlerden bahçeler oluşturduk ve ondan pınarlar fışkırttık.
35 – Ki onun ürünlerinden ve kendi elleriyle yetiştirdiklerinden yesinler. Yine de şükretmeyecekler mi?
36 – Yeryüzünün bitirdiklerinden, kendi benliklerinden ve daha bilmediklerinden hepsini eşler halinde yaratan çok yücedir.
37 – Gece de onlar için bir delildir. Ondan gündüzü soyarız da onlar karanlıkta kalırlar.
38 – Güneş de bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu Üstün Olan ve Bilenin takdiridir.
39 – Ay’a da bir takım evrelerle ölçü biçtik. Nitekim o eski ve eğri hurma dalı gibi döner.
40 – Ne Güneş’in Ay’a erişmesi, ne de gecenin gündüzü geçmesi uygun değildir. Her biri bir yörüngede yüzüp giderler.
41 – Soylarını dolu gemilerde taşımamız da kendileri için bir delildir.
42 – Ve onların binmekte oldukları benzerlerini de yarattık.
43 – Eğer dileseydik onları boğardık. Bu durumda ne bir çığlıklarına yetişen olurdu, ne de kurtulabilirlerdi.
44 – Ancak bizden bir merhamet görerek bir süreye kadar yararlandırılmaları için kurtarılmaları istisnadır.
45 – Onlara “Önünüzde ve arkanızda olandan sakının ki merhamet olunasınız.” denilmiştir.
46 – Onlara Rabbinin delillerinden bir delil geldiğinde ondan mutlaka yüz çevirirler.
47 – Onlara “Allah’ın size verdiği rızıklardan verin.” denildiğinde, o inkarcılar inananlara dediler ki : “Allah’ın dilediği taktirde besleyeceği kimseleri biz mi besleyelim ? Gerçekten siz iyice sapıtmışsınız.”
48 – Ve diyorlar ki : “Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdit ne zamanmış”
49 – Çekişip dururken kendilerini yakalayacak korkunç bir gürültüyü beklemektedirler.
50 – Artık ne bir tavsiyede bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
51 – Sur’a üfürülmüştür. İşte onlar mezarlarından Rablerine koşuyorlar.
52 – Dediler ki : “Vay başımıza gelene ! Kim kaldırdı bizi yattığımız yerden? Bu Merhametli Olanın vaat ettiğidir. Demek elçiler doğru söylemiş.”
53 – Sadece korkunç bir gürültü olur. Artık onların hepsi toplanmış olarak huzurumuza getirilmişlerdir.
54 – İşte bugün hiç kimseye en ufak bir haksızlık edilmez ve sadece yapıp ettiklerinizle karşılık görürsünüz.
55 – Cennet halkı o gün sevinç ve mutluluk dolu bir uğraş içindedirler.
56 – Kendileri ve eşleri gölgeliklerde koltuklara yaslanmışlardır.
57 – Orada onlar için meyveler ve istedikleri her şey vardır.
58 – Merhametli Olan Rabden bir de sözlü “Selam” vardır.
59 – Ey suçlular, bugün şöyle ayrılın!
60 – Ey Adem’in çocukları ! Ben sizden “Şeytana kulluk etmeyin” diye söz almadım mı ? Çünkü o sizin apaçık düşmanınızdır.
61 – Bana kulluk edin. Dosdoğru yol budur.
62 – Andolsun şeytan içinizden birçok insan neslini saptırdı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz?
63 – İşte size söz verilen cehennem.
64 – İnkarınızdan dolayı bugün girin oraya.
65 – O gün ağızlarını mühürleriz. Elleri bize söyleyecek, ayakları yaptıklarına tanıklık edecektir.
66 – Dilesek gözlerini silerdik. Yola çıkarlardı ama nasıl görecekler?
67 – Dilesek onları oldukları yerde dondururduk. Ne ileri gidebilir, ne de geri dönebilirlerdi.
68 – Kime uzun ömür verirsek, yaratılışta onu tersine çeviririz. Hala akıllarını işletmiyorlar mı?
69 – Biz ona şiir öğretmedik, ona yakışmaz da. O yalnızca bir hatırlatma ve apaçık bir Kuran’dır.
70 – Diri olanları uyarması ve inkarcıların üzerine sözün gerçekleşmesi içindir.
71 – Görmezler mi kudretimizle nice hayvanları yarattık da onlara sahip olmaktadırlar.
72 – Onları kendilerine boyun eğdirdik. Bir kısmına binmekte, bir kısmını yemektedirler.
73 – Onlarda kendileri için daha nice yararlar ve içecekler vardır. Hala şükretmiyorlar mı?
74 – Yardım görürler umuduyla Allah’tan başka tanrılar edindiler.
75 – Oysa ki onlar kendilerine yardım edemez. Tam aksine kendileri onlara hizmet eden askerlerdir.
76 – Öyleyse onların sözleri seni üzmesin. Onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da biliyoruz.
77 – İnsan kendisini çok az bir sıvıdan yarattığımızı görmez mi? Şimdi o apaçık bir düşman kesilmiştir.
78 – Kendi yaratılışını unutarak bize bir de örnek veriyor. Dedi ki : “Çürüdükten sonra kemikleri kim diriltecek?”
79 – De ki : “Kim onları ilk başta yarattıysa, onları yine O diriltecek. O, her türlü yaratmayı bilendir.”
80 – O size yeşil ağaçtan bir ateş yaptı da, ondan yakıyorsunuz.
81 – Gökleri ve yeryüzünü Yaratanın, onların benzerlerini yaratmaya gücü yetmez mi? Elbette, O Yaratandır, Bilendir.
82 – Bir şeyi dilediği zaman, ona sadece “Ol” diye emreder ve o da hemen oluverir.
83 – Her şeyin yönetimini elinde bulunduran çok Yücedir ve siz O’na döndürüleceksiniz.